Kayıtlar

Ocak, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mutlu Seneler (3)

Resim
Her coğrafya, her topluluk kendi ihtiyaçlarına göre kendi takvimini oluştururken, önce İran merkezli Ahameniş İmparatorluğu’nun fetihleri, daha sonra İskender’in on sene kadar süren seferleri hemen her şeyi olduğu gibi farklı coğrafyaların zaman ve takvim yaklaşımlarını da birbiriyle harmanlar. Tıpkı Ahameniş İmparatorluğu gibi farklı medeniyet alanlarını, ancak daha uzun süre idare eden Roma İmparatorluğu da farklı coğrafyalar ve medeniyetler arasında daha fazla alışveriş gerçekleşmesini ve bu alışverişin daha sistematik bir hâl almasını sağlar. Romalılar, iktidarı elinde bulundurmanın, zamanı elinde tutabilmeyi gerektirdiğinin farkındadır. İngiltere’den İran’a kadar uzanan imparatorluk coğrafyasında günlük faaliyetlerin ahenk içinde olabilmesi, denetim altında tutulabilmesi, insanların ekonomik, sosyal, siyasal ve dinî paydalarda birleştirilebilmesi, yönetilebilmesi, ancak herkesin benimsediği ortak bir zaman düzenleme aracı ile mümkün olabilecektir. Romalı yazarlar, takvimlerinin

Mutlu Seneler (2)

Resim
İnsanoğluna ayın hareketlerini gözlemlemek güneşin hareketlerini gözlemlemekten daha kolay gelmiştir. Yaklaşık 29 gün içinde tamamlanan bir çevrim söz konusudur ve ayın şekli her gün değişmektedir. Güneşin hareketleri ise bilhassa tarım toplumları tarafından daha çok dikkate alınır ve takip edilmesi nisbeten daha zordur. Zamanla kamerî takvim (Ayın hareketlerini esas alarak düzenlenen takvim) kullanan bazı medeniyetlerin, dinî anmalarını şemsî mevsimlere denk getirme mecburiyeti kamerî ve şemsî takvimler arasında bir uyum geliştirme ihtiyacını ortaya çıkarır. Bu ihtiyaç özellikle Yahudi toplumunda baş göstermiş ve onları bir çözüm yolu bulmaya iter. Yahudiler ayları kamerî, yılları şemsî takvim esaslarına göre hesaplayacak bir çözüm geliştirmiştir. Kutsal kitapları tarihle başlar Yahudilerin. Tarih takvimi gerektirir. İbranî takvimine göre zaman yaratılıştan bir sene evvel MÖ.3761’e denk gelen bir senede başlar. Eski Ahid’in Yaradılış (Genesis) bölümü Adem’in ve onun soyunun hika

Mutlu Seneler (1)

Resim
Yeni bir seneye girdik. Yeni seneye girişin patırtısını, bir sükûnet takip ediyor her sene… Biraz istirahat, biraz muhasebe… Daha dün gibi ama on sene olmuş bile yeni milenyuma gireli. İlk “decade”i geride bıraktık bile… Yaşımızı başımızı aldıkça daha mı hızlı geçiyor zaman ne!? Çocuklarımızın gözümüzün önünde büyümesinin etkisindeyim biraz. Biraz da Nihat Abi’ye özendim galiba. Ara ara çocukluğumun arkeolojisini yaparken buluyorum kendimi. Çocukluğumda, evin en hareketli nesnesi olduğunu hatırlıyorum takvimin. Yerinde duran dolap, yerinde duran masa, yerinde duran koltuklar, yerinde duran halının yanında yaprakları her gün koparılan, her gün yeni bir içerik, yeni bir hatırlatmayla karşımız çıkan canlı bir nesneydi takvim. Evin duvarlarında asılı duran takvimleri okumayı öğrendiğimden beri miladî, rûmî, hicrî kelimelerinin kendi yörüngelerinde dönüp durduğunu hissettim takvimlerin içinde. Hayatımızı Miladî (Gregoryen) takvime göre düzenliyorduk. Ramazanlarda, ezan vakitlerinde k