Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aral Gölü Gibidir Memleketim...

Resim
Bugün Çanakkale Deniz Muharebeleri’nin seneyi devriyesi... Şimdi düşünüyorum da millet olarak, devlet olarak, ülke olarak Aral Gölü gibiyiz adeta... Kendisini besleyen Amu Derya (Ceyhun) Nehri’nin suları alınıp başka amaçlarla kullanılan, bu yüzden beslenmeyen, beslenemedikçe kuruyan, sahası daralan, arkasında izler bırakıp yatağından çekilen, küçülen Aral Gölü gibiyiz... 19. ve 20. asır boyunca yaşadığı her coğrafyada katledilen, yaşadığı her coğrafyadan sürülen, yaşadığı topraklardan kaçmak zorunda bırakılan bir milletiz... Macar Ovalarından bu yana bırakın bir Türk veya müslümanın yaşamasına, bir caminin minaresini görmeye bile tahammül edemeyen yıkıcı, yok edici, kan dökücü bir medeniyetin, Batı medeniyetinin saldırılarına uğradık koca asır boyunca... Kafkaslar’dan, Balkanlar’a kadar olan coğrafyamızda katledilen, kıyımdan geçirilen kim varsa hepsi için gidebilecekleri bir vatan oldu bu coğrafya. Garibin, gurebanın, mazlumun, mağdurun, düşenin geldiği sığındığı rahmet toprakları

Çanakkale Deniz Savaşları'nın Seneyi Devriyesi Münasebetiyle

Resim
Bugün 18 Mart... Çanakkale Deniz Muharebeleri'nin seneyi devriyyesi... Ama sadece deniz muharebelerinin... Çanakkale'nin bir de kara muharebeleri vardır... O ayrıdır... Neyse... 18 Mart tarihî önemi sebiyle "Şehitleri Anma Günü" olarak kutlanıyor bir süredir ülkemizde... Bu coğrafyaya, bu coğrafyada yaşayan insanlara kasteden nice kahpeye, nice kalleşe, nice cenabete (ecnebi-yabancı demektir), nice haine, nice düşmana karşı tavır almakta tereddüt etmeyen insanların toprağıdır vatanımız... Topraklarımızı işgâl etmeye gelen ecnebîlere karşı Çanakkale'de tereddüt etmeden göğsünü siper eden, şehit olan, gazi olan atalarımızın ruhları şâd olsun diye dua edelim bu vesileyle... Çanakkale Savaşları'ndan bu yana çok şey değişti(rildi) coğrafyamızda. Milyonlarca şehit verdik. Devletimiz yıkıldı. Topraklarımız işgal edildi. Büyük bedeller ödeyerek çok azını kurtarabildik topraklarımızın. Kurtarabildiğimiz topraklarımızın üzerinde bir devlet kuruldu. O devlet de gider

Srebrenica Katliamı ve Hollanda

Resim
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi İngiliz şiir, roman ve hikâye yazarı Rudyard Kipling'in meşhur Doğu-Batı Baladı'nda geçen "Doğu Doğu'dur, Batı da Batı ve asla birleşmez yolları (Oh, East is East and West is West, and never the twain shall meet)" diye bir sözü var... Nihat Genç'ten okuduğum bir tanım var bir de şimdi aklıma gelen: "Doğu, bombaların düştüğü yerdir" diyordu o da... *** Kendi hâlimizde, tatlısu balığı gibi yaşadığımız günlerdi... Okullarımızı okumuş, diplomalarımızı almıştık... Çalışıyorduk, yiyorduk, içiyorduk... Evleniyorduk, çocuklarımız oluyordu... Hastalandıklarında üzülüyor, büyüdüklerini görünce seviniyorduk... Siyaseti uzaktan gözucuyla takip ediyor, seçim olunca oy falan kullanmaya tenezzül etmiyorduk... Öyle günlerdi... *** Derken Bosna'ya gittim ömründe ilk kez olmak üzere... Sene 2006 olmalı... Üzerinden yaklaşık 10 sene geçmiş bir savaştan arda kalan izleri gördüm, savaşı yaşayan insanları tanıdım, hikâyelerin