Mutlu Seneler (5)
1988 senesi. İzmir Atatürk
Lisesi’nde talebeyiz. 1888’de II. Abdülhamit devrinde kurulmuş asırlık bir
okul. Leylisi, yani yatılısı da var ve o tarihlerde sadece erkek öğrencileri
kabul ediyor.
Devrin cumhurbaşkanı Kenan Evren okulumuzu ziyaret edecek.
Muhterem paşamızı karşılamak için hepimizi soğuk ve yağmurlu bir günde,
montlarımızı giymemize müsaade etmeden ceketlerimizle okul bahçesinde saatlerce
bekletmişlerdi de cumhurbaşkanı hazretleri teşrif ettiğinde bir matematik
dersine girmişti (de bir hafta sonra soğuk algınlığından okula devam edemez haldeydik). Efsane hocalarımız vardı. Matematik denince Suat Amanvermez hocamız
tartışmasız bir markaydı herkes için.
Netekim Paşa, Suat Hoca’nın matematik
dersine girer, derste talebelere sorar:
- Hangi senelerde Şubat 29
çeker?
Cevap veremez arkadaşlarımız. Suat Hoca’ya döner muhterem Cumhurbaşkanı. Hocamız “dörde bölünebilen senelerin 29 çektiğini” söyler. Cumhurbaşkanı Hazretleri Suat Hoca’yı mesleğinden soğutacak bir tepki gösterir. Bunları niçin öğrencilerine öğretmedi diye talebelerin önünde azarlar kendisini… Suat Hoca’nın bir süre sonra dershaneciliğe geçmesinde bu olayın rolü var mıydı? Bilemiyoruz ama haketmediği bir tepki aldığı kesindi...
Cevap veremez arkadaşlarımız. Suat Hoca’ya döner muhterem Cumhurbaşkanı. Hocamız “dörde bölünebilen senelerin 29 çektiğini” söyler. Cumhurbaşkanı Hazretleri Suat Hoca’yı mesleğinden soğutacak bir tepki gösterir. Bunları niçin öğrencilerine öğretmedi diye talebelerin önünde azarlar kendisini… Suat Hoca’nın bir süre sonra dershaneciliğe geçmesinde bu olayın rolü var mıydı? Bilemiyoruz ama haketmediği bir tepki aldığı kesindi...
***
Bir önceki bölümde kaldığımız
yerden devam edelim... Papa XIII. Gregorius 365 günlük, dört yılda bir 366
günlük yeni şemsî takvimin (ki bu takvim kendisinin adıyla, Gregoryen takvim
olarak anılacaktır), Julyen takvimdeki sapmayla karşılaşmaması için ufak bir
tedbir alır. Bu tedbir Kenan Evren’in sorusuna Suat Hocamızın verdiği cevabın
istisnasıdır. Evet, dörde bölünebilen seneler artık senelerdir. Artık seneler 366
gün çekecektir ama sonu “00” ile biten senelerin hem dörde hem de 400’e
bölünebilir olması durumunda senenin 365 gün olarak kalması kural olarak konur.
İnceleyecek olursak:
1600: Dörde ve 400’e aynı anda
bölünebilir. 366 gün.
1700: Dörde ve 400’e aynı anda
bölünemez. 365 gün.
1800: Dörde ve 400’e aynı anda
bölünemez. 365 gün.
1900: Dörde ve 400’e aynı anda
bölünemez. 365 gün.
2000: Dörde ve 400’e aynı anda
bölünebilir. 366 gün.
2100: Dörde ve 400’e aynı anda
bölünemez. 365 gün.
Sağlamasını yapmak isterseniz, bu devrin insanlarının anlayabileceği bir sağlama aracı teklif edelim size, Microsoft’un takvimini kullanarak 29 Şubat 1900 tarihine gitmeye çalışın.
Bulamayacaksınız. Oysa 1900 sayısı 4'e tam olarak bölünüyor. Ama 400'e bölünemediği için 29 değil, 28 çekiyor.
Netekim Paşa'nın kendi sorduğu soruya kendi verdiği cevap eksikti.
Bizim kuşağımıza denk gelmedi
ama belki torunlarımız ve onların çocukları 2100 yılının Şubat ayının 29
çekmemesiyle Hıristiyanların Paskalyası arasındaki ilişkiyi daha iyi
anlayabilir.
Yorumlar