Suriye - Şam Emeviye Camii (2)
Lise yıllarından kalan turuncu kaplı bir Sanat Tarihi kitabım vardı. İçi saman kağıttan. Parmağımızı tükürüklemeden çeviremezdik sayfalarını. Her açtığımız sayfada kitabın kötü cildi biraz daha parçalanırdı. Leonardo’nun bir portresi ve grek süslemeleri vardı kapağında, hafızam beni yanıltmıyorsa. Üzerinden 20 – 25 sene geçtikten sonra bir kapağı hatrımda o kitabın, bir de Yunan mimarisinde görülen düzenlerin (nizamlar) anlatıldığı bölüm. Başka bir şey hatırlamıyorum... Esasen düzenlerden ziyade bu düzenlerin kendine has sütûnları ve sütûn başlıkları yer edegeldi zihnimde:
- Dor Düzeni
- İyon Düzeni
- Korint Düzeni
Sonraları Mısır medeniyetinin, Pers medeniyetinin kendilerine has sütunlarına rast geldiysek de mimaride ilk olarak Yunan sütûnları ile tanıştırıldık. Hatta sadece onlarla tanıştırıldık desem yeridir...
***
Şair, şiir üzerine nesretmişti: “Bu yazıların bir mazereti varsa, o da ‘baş’ın ancak ‘omuzlar’ üzerinde durabileceğine olan inancımdır.” demişti...
Sütûnlar binaların dikey taşıyıcı elemanlarıdır. Bir temel, bir kaide üzerinde eseri yükselten, taşıyan gövdedir. Çatıyı, kubbeyi, tavanı, yani üst yapıyı taşır, bu yüzden gücün sembol olmuştur. Sütûn başlıkları ise mimari eserlerde, gövdenin en üst bölümü, omuzlarıdır.
Gücün sembolü olan sütûnlar, işlevselliğinin yanında, estetiğin sergilendiği bir alandır. Mimarlar gücün sembolü olan sütûnların, binanın üst yapısından başka şeyleri de taşıması gerektiğini düşünür. Gücün sembolü ile gücü elinde tutan rejimin, dinin, medeniyetin vb sembollerinin bir araya geldiği bir alan olagelir sütûnlar. Semboller birleşir, üslûbü oluşturur. Sütûnun gücünden, binaların ihtişamından etkilen kitleler, üslûbun içerdiği sembollerin verdiği sayısız mesajın da tesir alanındadır artık. Bu yönüyle sütûnlar mimari eserde kimliğinin en belirleyici unsurlarından biri haline gelir. Saray duvarları, tapınak duvarları, mezar taşları gibi bir kimlik teşhiri alanıdır sütûnlar da ve daima taşıdıkları üst yapının hangi medeniyete dayandığını sessizce fısıldar bizlere.
Öte yandan sütûnlar, klasik mimari üslûbların, klasik devrin zevkidir desek yeridir. Modern mimarînin, binaların sütûnlarıyla hesaplaşarak, binalardan sütûnları kaldırarak yeni yaşam alanları, yeni ilişki alanları tasarladığına hepimiz şahidiz. Sütûnlarla bölünmeyen geniş odalar, sütûnsuz geniş işyerleri tasarlamak ve inşa etmek yeni bir anlayış olarak karşımızdadır. Modern mimari binalardan gücün sembolü olan sütûnları kaldırarak, modernizmin her şeye meydan okuyan tavrını eserlerinde haykırır.
***
Yunanistan coğrafyasında yaşayan medeniyetlere geçen bölümde yer vermiştik. Aşağıda bu medeniyetlerin kullandıkları sütûn başlıklarını kısaca tanımaya çalışacağız. Bu arada Şam Emeviye Camii'ne bu yoldan giderek varacağımızı hatırlatalım. Yolumuzdan şaşmış değiliz.
Korint Düzeni Dor Düzeni İyon Düzeni
Dor nizamına yaygın olarak Yunanistan’daki eserlerde rastlanır. Assos’taki Athena tapınağı Anadolu’daki tek örneğidir. Ahşaptan evrilip gelmiş olduğu ve Mısır mimarisinin tesirinde geliştiği söylenir Dor nizamının. Sütûnlar aşağıdan yukarıya doğru incelir. Sütûn genellikle üst üste yerleştirilen ve içinden demir geçirilerek sağlamlaştırılan mermer parçalardan oluşur. Kaidesiz olarak doğrudan taban üzerinde yükselir. Gövdede 16 – 24 arasında değişen ama genellikle 20 tane olan eliptik yivler bulunur. Sütûn başlığı oldukça sadedir.
İyon nizamı (ortadaki sütûn) Anadolu’daki İyon kolonilerinde geliştirilip kullanılmaya başlanır. Bu nizamda sütûnlar bir kaide üzerinde, nisbeten incelerek yükselir. Gövde yine yivlerle ama bu defa daha derin yivlerle süslüdür. Şekli Dor sütûnları gibi eliptik değil yuvarlaktır. Sütûn başlığı “yanlara doğru açılan süslü helezon” diye tarif edilen, koç başına benzer. İki cephelidir. Sütûn başlıklarının hemen altında süslemeli bilezikler ve hemen üstünde abak diye anılan ince düz çanak yer alır. Sütûn genellikle tek parçadan oluşur.
Korint nizamı (en sağda) MÖ V. asırda oluşmaya başlar. Giderek diğer iki nizamın yanına eklenir. İyon nizamına çok benzese de, bilhassa sütûn başlıkları ile farklılaşır. Sütûn başlıklarında stilize edilmiş, kıvrılan akantus (veya akant) yaprakları kullanılır. Akant Roma döneminde uzun ömrün ve yeniden doğuşun sembolüdür. Cenaze törenlerinde kullanılır. Saksıdan fırlayan çiçek yaprağı hissi uyandırır korint sütûn başlıkları. Korint nizamının Yunan mimarisinden ziyade Roma İmparatorluğu coğrafyasında yaygın bir şekilde kullanıldığı görülür. Efes’teki Celsus Kütüphanesi’nin sütûnları İyon’dan Korint’e geçişin görülebileceği önemli bir eserdir. İstanbul’da Sarayburnu’ndaki Got Anıtı, Fatih’te Roma devrinden kalma Kıztaşı, Yerebatan Sarnıcı’nın sütnları hep korint nizamındadır.
Avrupa Ortaçağını bitiren Rönesans da kendini Ortaçağ’ın Gotik tarzı yerine, Roma ve Helen mimari üslüplarına ve dolayısıyla sütûnlarına yaslar. İtalyan rönesansına mimaride öncülük eden, Papa V. Nicolaus'un mimarî danışmanlığını yapanLeone Battista Alberti’nin Floransa’daki Rucellai Sarayı’nı alt katta dor, orta katta iyon, üst katta korint tarzı sütunlarla oluşturması ilginçtir. Bu sütûnlar Rönesans’ın “Yeni Avrupa”sının hangi omuzlar üzerinde yükselme iddiasında olduğunu anlatır bize.
***
Helen – Roma dünyasındaki gezimize burada bir nokta koyalım... Zira Şam’a, Emeviye Camii’ne kadar hâlâ uzun bir yol var katetmemiz gereken...
- Dor Düzeni
- İyon Düzeni
- Korint Düzeni
Sonraları Mısır medeniyetinin, Pers medeniyetinin kendilerine has sütunlarına rast geldiysek de mimaride ilk olarak Yunan sütûnları ile tanıştırıldık. Hatta sadece onlarla tanıştırıldık desem yeridir...
***
Şair, şiir üzerine nesretmişti: “Bu yazıların bir mazereti varsa, o da ‘baş’ın ancak ‘omuzlar’ üzerinde durabileceğine olan inancımdır.” demişti...
Sütûnlar binaların dikey taşıyıcı elemanlarıdır. Bir temel, bir kaide üzerinde eseri yükselten, taşıyan gövdedir. Çatıyı, kubbeyi, tavanı, yani üst yapıyı taşır, bu yüzden gücün sembol olmuştur. Sütûn başlıkları ise mimari eserlerde, gövdenin en üst bölümü, omuzlarıdır.
Gücün sembolü olan sütûnlar, işlevselliğinin yanında, estetiğin sergilendiği bir alandır. Mimarlar gücün sembolü olan sütûnların, binanın üst yapısından başka şeyleri de taşıması gerektiğini düşünür. Gücün sembolü ile gücü elinde tutan rejimin, dinin, medeniyetin vb sembollerinin bir araya geldiği bir alan olagelir sütûnlar. Semboller birleşir, üslûbü oluşturur. Sütûnun gücünden, binaların ihtişamından etkilen kitleler, üslûbun içerdiği sembollerin verdiği sayısız mesajın da tesir alanındadır artık. Bu yönüyle sütûnlar mimari eserde kimliğinin en belirleyici unsurlarından biri haline gelir. Saray duvarları, tapınak duvarları, mezar taşları gibi bir kimlik teşhiri alanıdır sütûnlar da ve daima taşıdıkları üst yapının hangi medeniyete dayandığını sessizce fısıldar bizlere.
Öte yandan sütûnlar, klasik mimari üslûbların, klasik devrin zevkidir desek yeridir. Modern mimarînin, binaların sütûnlarıyla hesaplaşarak, binalardan sütûnları kaldırarak yeni yaşam alanları, yeni ilişki alanları tasarladığına hepimiz şahidiz. Sütûnlarla bölünmeyen geniş odalar, sütûnsuz geniş işyerleri tasarlamak ve inşa etmek yeni bir anlayış olarak karşımızdadır. Modern mimari binalardan gücün sembolü olan sütûnları kaldırarak, modernizmin her şeye meydan okuyan tavrını eserlerinde haykırır.
***
Yunanistan coğrafyasında yaşayan medeniyetlere geçen bölümde yer vermiştik. Aşağıda bu medeniyetlerin kullandıkları sütûn başlıklarını kısaca tanımaya çalışacağız. Bu arada Şam Emeviye Camii'ne bu yoldan giderek varacağımızı hatırlatalım. Yolumuzdan şaşmış değiliz.
Korint Düzeni Dor Düzeni İyon Düzeni
Dor nizamına yaygın olarak Yunanistan’daki eserlerde rastlanır. Assos’taki Athena tapınağı Anadolu’daki tek örneğidir. Ahşaptan evrilip gelmiş olduğu ve Mısır mimarisinin tesirinde geliştiği söylenir Dor nizamının. Sütûnlar aşağıdan yukarıya doğru incelir. Sütûn genellikle üst üste yerleştirilen ve içinden demir geçirilerek sağlamlaştırılan mermer parçalardan oluşur. Kaidesiz olarak doğrudan taban üzerinde yükselir. Gövdede 16 – 24 arasında değişen ama genellikle 20 tane olan eliptik yivler bulunur. Sütûn başlığı oldukça sadedir.
İyon nizamı (ortadaki sütûn) Anadolu’daki İyon kolonilerinde geliştirilip kullanılmaya başlanır. Bu nizamda sütûnlar bir kaide üzerinde, nisbeten incelerek yükselir. Gövde yine yivlerle ama bu defa daha derin yivlerle süslüdür. Şekli Dor sütûnları gibi eliptik değil yuvarlaktır. Sütûn başlığı “yanlara doğru açılan süslü helezon” diye tarif edilen, koç başına benzer. İki cephelidir. Sütûn başlıklarının hemen altında süslemeli bilezikler ve hemen üstünde abak diye anılan ince düz çanak yer alır. Sütûn genellikle tek parçadan oluşur.
Korint nizamı (en sağda) MÖ V. asırda oluşmaya başlar. Giderek diğer iki nizamın yanına eklenir. İyon nizamına çok benzese de, bilhassa sütûn başlıkları ile farklılaşır. Sütûn başlıklarında stilize edilmiş, kıvrılan akantus (veya akant) yaprakları kullanılır. Akant Roma döneminde uzun ömrün ve yeniden doğuşun sembolüdür. Cenaze törenlerinde kullanılır. Saksıdan fırlayan çiçek yaprağı hissi uyandırır korint sütûn başlıkları. Korint nizamının Yunan mimarisinden ziyade Roma İmparatorluğu coğrafyasında yaygın bir şekilde kullanıldığı görülür. Efes’teki Celsus Kütüphanesi’nin sütûnları İyon’dan Korint’e geçişin görülebileceği önemli bir eserdir. İstanbul’da Sarayburnu’ndaki Got Anıtı, Fatih’te Roma devrinden kalma Kıztaşı, Yerebatan Sarnıcı’nın sütnları hep korint nizamındadır.
Avrupa Ortaçağını bitiren Rönesans da kendini Ortaçağ’ın Gotik tarzı yerine, Roma ve Helen mimari üslüplarına ve dolayısıyla sütûnlarına yaslar. İtalyan rönesansına mimaride öncülük eden, Papa V. Nicolaus'un mimarî danışmanlığını yapanLeone Battista Alberti’nin Floransa’daki Rucellai Sarayı’nı alt katta dor, orta katta iyon, üst katta korint tarzı sütunlarla oluşturması ilginçtir. Bu sütûnlar Rönesans’ın “Yeni Avrupa”sının hangi omuzlar üzerinde yükselme iddiasında olduğunu anlatır bize.
***
Helen – Roma dünyasındaki gezimize burada bir nokta koyalım... Zira Şam’a, Emeviye Camii’ne kadar hâlâ uzun bir yol var katetmemiz gereken...
Yorumlar
iyon yazan dor
korint yazan iyon nizamına örnek sütunlardır.bilginize
Ciddi bir araştırma sonucu yayınlandı bu yazı ama hatamız varsa derhal düzeltiriz. Literatürde sayısız kaynakta Assos Athena Tapınağı'nın dor nizamına dair Anadolu'daki tek örnek olduğu yer alıyor.
http://image16.webshots.com/16/1/91/6/185719106aYvveE_fs.jpg
Lagina Hekate Tapınağı'nı ilk fırsatta ele alacaağım.
Katkılarınız için teşekkür ederim.
Saygılar, H a l i l